Muhaysini: İslam Tarihinin Kahramanı Olma Sırası Erdoğan’da

Röportaj: YaÅŸar Yavuz / DiriliÅŸ Postası

Suriye’de direniÅŸe katılan ve burada halka irÅŸat dersleri veren Dr. Abdullah Muhaysini, Halep’te DiriliÅŸ Postası’ndan YaÅŸar Yavuz’a konuÅŸtu. 15 Temmuz’da darbenin baÅŸarılı olması durumunda Türkiye ve Suriye halkının büyük bir musibete uÄŸrayacağını belirten Muhaysini, Türkiye’nin Suriye halkına yaptığı yardımlardan dolayı tarihe altın harflerle geçtiÄŸini söyledi.

Esed-Hamaney rejimi, Rusya ve üst aklın taÅŸeronlarının yaptığı katliamlara kayıtsız kalamayarak Kâbe imamlığını, 3 çocuÄŸunu ve ailesinin sahip olduÄŸu zenginliÄŸi ardında bırakıp, Suriye’deki mazlumların yardımına koÅŸan Dr. Abdullah Muhaysini, DiriliÅŸ Postası’ndan YaÅŸar Yavuz’a konuÅŸtu. Muhaysini, Türkiye’nin dünyaya verdiÄŸi insanlık dersi ve Ä°ran’ın iÅŸgal tutumunu deÄŸerlendirirken, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a da duygu dolu mesajlar verdi.

“Allah sizden razı olsun”

Türkiye’nin Suriye’nin özgürlüğü için verdiÄŸi mücadelenin takdir edilesi olduÄŸuna deÄŸinen Muhaysini, buna raÄŸmen daha fazla desteÄŸe ihtiyaç duyduklarını belirterek, “Türkiye’nin duruÅŸunu, hakkını burada inkâr edemeyiz. Türkiye, kapılarını bize açtı ve yaralılarımızı tedavi etti. Ama bu yetmez. Türkiye bundan daha çok ÅŸeyler yapabilir. Türkiye’nin desteÄŸinden Allah razı olsun. Ben Türkiye’nin bu yardımlarından dolayı Allah’ın darbe giriÅŸimini bozduÄŸuna inanıyorum. Yine de Türkiye’den daha etkin rol bekliyoruz” diye konuÅŸtu.

İran ikiyüzlü

Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonuyla DAEÅž ve PYD’yi vurması sonrası Ä°ran’ın duyduÄŸu rahatsızlığı yorumlayan Muhaysini, “Aslında bunu anlamak biraz zor, Ä°ran tüm gücü ile Suriye’ye girecek, iÅŸgal edecek ve çoluk çocuk demeden öldürecek sonra Türkiye müdahale etmeye kalkıştığında buna itiraz edecek. Bu, net olarak ikiyüzlülüktür” dedi ve Türk milletinin yeniden tarih yazabileceÄŸini kaydetti.

Esed’e ders verin

Umarım Türkiye daha güçlü bir ÅŸekilde müdahale eder ve sadece terör örgütlerini deÄŸil bu kadar masum, çocuk-kadın katleden Esed rejimine de gerekli dersi verir. Bu duyarlılığından dolayı Türkiye’den Allah razı olsun. Buna inanın ki tarih sizin iyiliÄŸinizi yazacaktır. Tarihin tıpkı geçmiÅŸte Muhammed Fatih’i ve Sultan Murat’ı yazdığı gibi.

Sultan Fatih benzetmesi

Abdullah Muhaysini, Ä°slam coÄŸrafyasında ezilen masumların umudu olan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a, yönelik ÅŸu çaÄŸrıyı yaptı: “Sana mülk veren, darbeyi bozan, Türkiye’yi temin eden ve senin sevdanı Türkiye halkının gönlüne koyan Allah’tır. Senin Suriyelilerin yanında duruÅŸun, Allah’ın katında sayılacaktır. Senin ecdadın ve Fatih tarihe altın harflerle yazıldılar. Senden de tarihte yazılacak büyük duruÅŸlar bekleniyor.”

Müslümanlar’ın bugün mazlum Suriye halkını savunmalarının ve onlara yardım etmenin Mekke’ye gidip tavaf etmekten daha hayırlı olduÄŸuna inandığını belirten Muhaysini, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a da seslenerek, “Tarih senin ecdatlarını altın harflerle yazdı. Senden de tarihte yazılacak büyük duruÅŸlar bekleniyor” dedi. Ä°ÅŸte o röportaj:

Dr. Abdullah Åžeyh Muhaysini kimdir, bundan önce neredeydi, ne iÅŸ yapardı, durumu nasıldı, neden Suriye’ye geldi?

Öncelikle kapılarını Suriye halkına açarak, hastalarına bakarak, cihat vazifesini yerine getiren yiÄŸit Türkiye halkını, sizin ÅŸahsınızda tüm kalbimle selamlıyorum. Türkiye’nin yapmış olduÄŸu bu onurlu davranışın tarihe not olarak düşeceÄŸinden eminim.

Ben Mekke-i Mükerreme’de imamdım. Hutbe verir, konferanslara giderdim. Ummu’l-Kura Ãœniversitesi Åžeriat Fakültesi’nde okudum. Daha sonra Riyad’da hukuk üzerine master yaptım. Doktoramı da yine Ummu’l-Kura Ãœniversitesi’nde tamamladım.

Mekke’de ticaretle uÄŸraşıyordum. Tabiri caizse Mekke’nin en zengin ailelerden birisiydim. Yani maddi durumum çok iyiydi. 

Suriye’de halk direniÅŸini baÅŸladığında herkes gibi ben de olanları televizyon ekranlarında ve medyadan takip ediyordum. Daha sonra bir gün Suriye’de insanların, “Senden baÅŸka kimsemiz yok ya Allah!” dediklerini duydum. Aklıma Peygamber Efendimizin (sas) “Müminler bir vücudun azaları gibidir” hadisi geldi. Bu hadis, kendim ve Suriye’de yaÅŸananların üzerine çok düşündüm. Önümde iki seçenek vardı. Birinci seçenek, çocuklarımla Suudi Arabistan’daki o rahat hayata devam etmem, ikinci seçenek ise bir zalime karşı baÅŸkaldıran ve bu yüzden de zulme uÄŸrayan kardeÅŸlerimin yanına gitmekti. Allah bana ikinci seçeneÄŸi lütfetti.

Bana “Neden Suriye’desin” diye soranlara, diyorum ki hem insanı sorumluÄŸumdan dolayı, hem bir Müslüman olarak mükellefiyetimden dolayı Suriye’de bulunuyorum.

İnsani olarak buradayım, yani kadınların hakları için, çocukların hakları için, hayvanların hakları için, tarihi miras için buradayım. Çünkü burada kadınlar öldürülüyor, burada çocuklar öldürülüyor, burada hayvanlar öldürülüyor. Burada bu coğrafyanın tarihi eserleri ve geçmişi imha ediliyor. Şimdi size soruyorum: Her gün insan haklarından bahsedenler nerede? Ben bu hakları sadece sözle savunmak yerine, fiili olarak savunduğum için buradayım.

Bir Müslüman olarak buradayım. Çünkü biz Müslümanlar bir vücudun organları gibiyiz. Åžimdi sen ey YaÅŸar kardeÅŸim, bir gözün aÄŸrıdığı zaman ne yaparsın? Sen kalkıp o aÄŸrıyan gözünün aÄŸrısını gidermek için bir eylemin içine girmez misin? Ben Suudi Arabistan’dan kalkıp kardeÅŸimin derdine nasıl duyarsız kalabilirdim. Biz bunu yapmıyorsak o zaman bir vücudun organları gibi deÄŸiliz. Demek ki Peygamber Efendimizi, tam anlamıyla sevmiyoruz. Oysa biz biliyoruz ki Peygamberimizi sevmek, O’na tabi olmayı gerektirir. Hz. Muhammed (sas) sevgisi, O’na itaati gerektirir. O yüzden kardeÅŸlerimle birlikte olmam lazımdı. 

Müslümanların birbirilerini tek vücut olarak savunmaları gerekiyor. Dolaysıyla biz buradayız, evet buradaki yaÅŸam ÅŸartları Mekke’ye göre zor. Biz elektriksiz, susuz ve lüks ÅŸeylerden uzak yaÅŸamaya alışmamıştık. Åžatafatlı bir yaÅŸam sürdürüyorduk ama kardeÅŸlerimiz  zulüm altındayken bizim lüks ve rahat yaÅŸamamız dinen uygun olmazdı. Çünkü Allah bunun hesabı bizden soracaktır.

Arabistan’da çocuklarınız var mı? 

Elhamdülillah evliyim ve 3 çocuÄŸum var. Kadi, Jinan, Muhammed. Suriye’ye geldiÄŸimde Muhammed 15 günlük idi, ÅŸimdi 3 yaşında. Ä°ÅŸin en zor kısmı, vedalaÅŸma anı idi. Aileyle vedalaÅŸmak çok üzücü bir ÅŸey, onun için annemle yüz yüze vedalaÅŸmamaya çalıştım. Suriye’ye vardığımda onlara bilgi verdim, çok sabırlı davrandılar elhamdülillah.

Ä°slam âleminde Suriye’nin önemi nedir?

Aslında Suriye Ä°slam âleminin kalbidir. Bir insan kalp hastası ise bilinir ki ölmek üzeredir. Bu Müheysini’nin sözü deÄŸil, Hz. Muhammedin’in (s.a.v) sözüdür: “Åžam ehlinin hali bozulursa sizde hayır olamaz” diyor. Demek ki Åžam ehlinin hali ıslah olursa tüm ümmetin hali ıslah olacaktır. Suriye, Hz. Muhammed’i gözleri ile gören -yani sahabe olan- 10.000 Müslüman tarafından fethedilmiÅŸ. Suriye Hz. Halit bin Velid’in toprağıdır, Suriye Peygamberlerin topraklarıdır. Hz. Muhammed (s.a.v) diyor ki “Melheme gününde Müslümanların merkezi Guta’da olacaktır” Bugün Guta kuÅŸatma altındayken Müslüman ülkelerin orduları, Müslümanların merkezini kuÅŸatma altında bırakmış durumda. Her gece uyumadan önce düşünüyorum: Hz. Ömer bugün aramızda olsaydı bütün Ä°slam âleminin liderlerini hapse atardı. Hz. Ömer, Hz. Halit ve Hz. Selâhattin Eyyubi bir araya gelip bugün Suriye’nin bu halini görselerdi bütün Müslüman liderleri cezalandırırdı. Müslüman orduların askerleri, tankları ve uçakları kışlalarda ne yapıyor? Tüm Müslüman liderlere sesleniyorum: EÄŸer siz cennete girseniz dahi Hz. Ömer’in yüzüne nasıl bakacaksınız? Hz. Ömer’in fethettiÄŸi Suriye’ye sahip çıkmadınız, Müslümanların akan kanlarına sahip çıkmadınız… 

Suriye Müslümanların kalbidir. Hz. Muhammed (s.av) “Melekler kanatlarını Åžam üzerine sermiÅŸ, Åžam’a gidin” diyor, ama maalesef ordularımız Suriye’den kaçıyor. Liderler Suriye’ye gidenleri cezalandırıyor. Ben ÅŸimdi Arabistan’da yargılanıyorum. Zillet içinde yaşıyoruz. Gençlerimiz en büyük dertleri bir kafede maç seyretmek olmuÅŸ. Müslüman gibi giyiniyoruz ama gerçek bir Müslüman gibi yaÅŸamıyoruz. Allah (cc) diyor ki, “Müminler ancak kardeÅŸtir” Ben bugün mazlum Suriye halkını savunmanın, onlara yardım etmenin Mekke’ye gidip tavaf etmekten daha hayırlı olduÄŸuna inanıyorum.

İslam âlemi Suriye konusunda nasıl bir sınav verdi?

Tarih her ÅŸeyi yazıyor. Haccac anıldığında herkes ona küfrediyor, çünkü Müslümanların kanını akıtmıştı ama Mutasım anılınca herkes onu, Müslüman orduları ayaÄŸa kaldıran kadı olarak hatırlar. Bugün binlerce kadın “Ey Müslümanlar” diye haykırıyor ama Müslümanlar sahip çıkmıyor. Yalnız bir avuç muhacir dünyayı bırakıp o kadınlara sahip çıkmaya geldi. Dünyanın duruÅŸuna baktığımızda görünür ki herkes Suriye’yi yalnız bıraktı. Ama Türkiye’nin duruÅŸunu, hakkını burada inkâr edemeyiz. Türkiye, kapılarını bize açtı ve yaralılarımızı tedavi etti. Ama bu yetmez. Türkiye bundan daha çok ÅŸeyler yapabilir. Ä°ran Türkiye’den daha güçlü deÄŸildir ama buna raÄŸmen kimseden izin almadan Suriye’ye girip Esed’e destek verdi. Suriye’nin toprakları sadece Suriyelilerin deÄŸil bütün Müslümanların toprağıdır. Nerede bizim gayretimiz? Bugün Ä°ran, Suriye’yi iÅŸgal ederken Müslümanlar seyrediyor. Türkiye’nin desteÄŸinden Allah razı olsun. Ben Türkiye’nin bu yardımlardan dolayı Allah’ın darbe giriÅŸimini bozduÄŸuna inanıyorum. Yine de Türkiye’den daha etkin rol bekliyoruz.

Bütün katliamlara raÄŸmen bugün direniÅŸ devam ediyor, siz gerçekten suriye’de zaferin geleceÄŸinden emin misiniz? 

Evet, eminim. Senin karşımda oturduÄŸunu gördüğüm gibi zaferi de görüyorum. Ä°nÅŸallah Åžam’a gireceÄŸiz, orada namaz kılacağız ve dinimizin düşmanlarını oradan kovacağız. Åžahsım olarak buna ÅŸahit olup olmayabilirim ama sadıkların zaferinden eminim. Bunun garantisini Hz. Muhammed (s.a.v) bize haber vermiÅŸtir. Åžimdi sana Reyhanlı’nın üzerine BM’nin himayesi var desem, kendini güvende hissedersin deÄŸil mi? Peki Allah’ın kefaletinde olan Åžam diyarını nasıl kaybederiz? Rejim güçleri Halep’i 2,5 yılda kuÅŸatma altına alabildi ama Allah’ın izni ile kuÅŸatmayı 6 günde yardık. Yine ifade ediyorum: Allah’ın zaferinden eminim!

Halep’te kuÅŸatmanın kalkmasında bizzat yer aldınız. Nedir halep’in son durumu, kuÅŸatma kalktı mı gerçekten?

Orada bir çatışmayı, bir cepheyi kaybedebiliriz, bir yerden çekilebiliriz ama genel itibarı ile durumlar iyiye gidiyor. Çünkü Halep, bizim için çok önemli bir yer. KuÅŸatmayı kırmak için Fetih ordusunun tüm birlikleriyle beraber girdik. Size ilginç bir ÅŸey anlatayım: Çatışmaya girmeden 10 gün önce askeri toplantımız vardı. İçimizden birileri dedi ki oraya gitsek füze fabrikaları üzerinden bize cehennem gibi ateÅŸler yaÄŸdıracaklar, buna bir çözüm bulmamız gerekiyor. Toplantıdan 3 gün sonra orada büyük bir patlama meydana geldi ve bunun sonucunda büyük bir kısmı devre dışı kaldı. Biz oraya bir mermi bile sıkmadık ama Allah müdahale etti. Çatışma baÅŸladığında ‘Hikmet Okulu’nda çatışmaya girdik. Daha önce en az 20 kez o okula girmeyi denedik ama baÅŸaramadık. En son 17 dakikada fethedildi. Topçu okuluna hazırlık yaparken bir adam bize geldi ve dedi ki “Hocam oraya girmeyin, ben 30 sene orada görev yaptım. Sağında ve solunda 600’den fazla mayın var. Girerseniz yanacaksınız. Ben okuldan uzak idim ama duyunca oradaki mücahitleri uyarmak için hemen çatışma yerine gittim. Bunu onlara söylediÄŸimde oradaki komutanlar güldü ve dediler ki biz topçu okulunu aldık ve hiçbir mayın da patlamadı. KardeÅŸim, Allah’ın gücü yenilmez. Yeter ki Allah’ın zaferinden emin olalım.

Suriye’de sizi en çok etkileyen ÅŸeyler nelerdir?

Birçok ilginç ÅŸey gördüm ama en çok dikkatimi çeken iki ÅŸey oldu. Birincisi halkın sabrı ve direnci oldu. Ramazan’da nöbet tuttuÄŸumuz esnada bir genç yanıma geldi ve oturmak için izin istedi. KonuÅŸurken ayak sesleri geldi. Kontrol ettik kimseyi bulamadık. Geri oturduk ve konuÅŸmaya devam etmeden bir mermi o gencin sırtına girdi. Onu acil bir ÅŸekilde hastaneye kaldırdık ama kurtaramadan ÅŸehit oldu. KardeÅŸine dedim ki annenize nasıl söyleyeceÄŸiz, nasıl anlatacağız bu haberi? KardeÅŸi dedi ki korkma, annem bir mücahittir. Biz dokuz kardeÅŸiz, hepimize söylemiÅŸti ki kiminiz cihada gitmezse cezalandırırım. Zaten iki kardeÅŸim ÅŸehit oldu, bu da üçüncüsüdür. Gittik o kadının evine, kapıyı çaldık. YaÅŸlı bir kadın çıktı. Ona dedim ki oÄŸlun ÅŸehit oldu. Bunu söyleyince aÄŸlamaya baÅŸladı ve dedi ki “Ya Rabbi bana dokuz çocuk verdin ve ÅŸimdi üçünü benden aldın. Ya Rabbi kalanları da katına ÅŸehit al ki benden razı olasın ve Åžam topraklarını temizleyesin” dedi.

Ä°kincisi ise Allah’ın kerametleridir. Ebu Duhur Havaalanı operasyonunda Ruslar ağır bir ÅŸekilde müdahale etti. Sürekli 10 uçağı havada tarama yapıyordu. 7 kez girmeyi denedik ama baÅŸaramadık. 8. kez de operasyonun komutanı çekilmek istedi. Bir komutan, bana bir gün daha verin ki bir kez daha deneyeyim. Sonra o komutan bütün askerlere gitti ve dedi ki bu gece hiçbirinize uyku yok. Hepiniz dua edeceksiniz ve Allah’ın huzurunda aÄŸlayacaksınız. Sabah namazından sonra Allah’ın kerametlerini gördük. Gökten kara bir toz bulutu oluÅŸtu ve bizi her taraftan sardı. Komutan dedi ki ilerleyin Allah bize medet gönderdi. 1.5 saatte havaalanını ele geçirdik. Çatışmadan sonra esir düşen havaalanı komutanı ile oturdum ve ona dedim ki siz aptal mısınız, bu kadar güçlü bir yer nasıl iki saatte düşer? Bana dedi ki ben aptal deÄŸilim, 40 yıllık askeri deneyimim var. Bütün askeri ihtimallerine karşı tedbir aldık, kökten gelirseniz tedbirim vardı, tünelden gelirseniz tedbirim vardı. Ama gökten inen bir toz bulutu karşısına hiçbir fikrimiz yoktu. Bütün komünikasyon cihazlarımız bozuldu ve sizin geliÅŸinizi hiç göremedik” dedi. Ona dedim ki “bu plan bizim deÄŸil, Allah’ındı.”

Ä°ran, Türkiye’nin Suriye’ye girmesini istemiyor. Bunu nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

Aslında bunu anlamak biraz zor, Ä°ran tüm gücü ile Suriye’ye girecek, iÅŸgal edecek ve çoluk çocuk demeden öldürecek sonra Türkiye müdahale etmeye kalkıştığında buna itiraz edecek. Bu, net olarak ikiyüzlülüktür. Umarım Türkiye daha güçlü bir ÅŸekilde müdahale eder ve sadece terör örgütlerini deÄŸil bu kadar masum, çocuk-kadın katleden Esed rejimine de gerekli dersi verir. Bu duyarlılığından dolayı Türkiye’den Allah razı olsun. Buna inanın ki tarih sizin iyiliÄŸinizi yazacaktır. Tarih’in tıpkı geçmiÅŸte Muhammed Fatihi ve Sultan Murat’ı yazdığı gibi…

Türkiye’deki darbe giriÅŸimini nasıl okudunuz?

O gece darbe baÅŸarılı olsa idi Türkiye ve Suriye halklarına büyük bir musibet gelecekti. Darbenin baÅŸarılı olmamasının en büyük nedeni, Türkiye halkının Suriye’deki kardeÅŸlerine sahip çıkmalarından kaynaklıdır. Hz. Muhammed (s.a.v) buyuruyor ki, “Ä°yi ameller, kötü sonuçlardan korur”. Sen ne kadar iyilik yaparsan, Allah seni o kadar kötülüklerden koruyacaktır. Onun için Fatih’in torunlarına sesleniyorum: Bu oyun bozuldu, Allah’a şükredin. Suriye’deki kardeÅŸlerinize daha fazla sahip çıkınız ki Allah sizi gelecek günlerde daha büyük tehlikelerden korusun. 

Recep Tayyip ErdoÄŸan’a mesajınız var mı?

ErdoÄŸan’a diyorum ki: “Sana mülk veren, darbeyi bozan, Türkiye’yi temin eden ve senin sevdanı Türkiye halkının gönlüne koyan Allah’tır. Senin Suriyelilerin yanında duruÅŸun, Allah’ın katında sayılacaktır. Senin ecdadın ve Fatih tarihe altın harflerle yazıldılar. Senden de tarihte yazılacak büyük duruÅŸlar bekleniyor.”

Türkiye halkına bir mesajınız var mı?

Türkiye’nin kahraman ve yiÄŸit Müslüman halkına diyorum ki: Biz sizi, Allah için seviyoruz. Çünkü sizin tarihte onurlu duruÅŸlarınız var. Haçlılara ve MoÄŸollara karşı duruÅŸlarınızı unutmadık. Günümüzde de Suriyelilere sahip çıktınız. KardeÅŸleriniz size sığındı, siz de kapılarınızı açtınız, baÄŸrınıza bastınız ve her türlü imkânı sundunuz. Bu, Osmanlı’nın torunları için, Fatih’in torunları için çok garipsenecek bir durum da deÄŸil.

Türkiye’nin farklı toplum kesimlerine sesleniyorum: Müslümanına, muhafazakârına, başörtülü veya başı açık olanlara… Allah size güven nimetini vermiÅŸtir. Siz de Allah şükretmek için Suriyeli kardeÅŸlerinize daha fazla sahip çıkınız. Her ÅŸeyinizle; kendinizle, malınızla, medyanızla, duanızla sizi cennete ulaÅŸtıracak bu yardımları bırakmayınız. Siz mazlum Suriye halkına sahip çıktıkça, Allah da size sahip çıkacaktır. Allah sizden razı olsun. 

Ä°nÅŸallah Suriye’deki zaferi hep birlikte kutlayacağız...